Sözleşmenin Türkçe Olma Zorunluluğu

Sözleşmenin Türkçe olma zorunluluğu, 805 sayılı İktisadi Müesseselerde Mecburi Türkçe Kullanılması Hakkında Kanun ile hükme bağlanmıştır. Bu kanun, 22/4/1926 tarih ve 353 sayılı Resmi Gazete ile yürürlüğe girmiş olup hala geçerliliğini korumaktadır.

1927 yılından günümüze kadar geçerliliği koruyan bu kanun sadece sözleşmelerin Türkçe yapılması zorunluluğu getirmemektedir. Bu kanuna göre “Türk tabiiyetindeki her nevi şirket ve müesseseler” her türlü işlemlerinde Türkçe’yi kullanmak mecburiyetindedir.

Sözleşmenin Türkçe olma zorunluluğu yabancı şirket ve müesseseler için de bir ölçüde zorunludur. Bunların dışında sözleşmenin Türkiye dışında akdedilmesi, Türk vatandaşıyla yapılması yahut belgelerin Türk makamlarına sunulması gibi kriterler de mevcuttur.

KANUN KAPSAMI

Kanunun 1. maddesi çok açık bir şekilde Türk tabiiyetindeki her nevi şirket ve müesseselerine Türkiye içindeki her türlü işlem, sözleşme, yazışma, hesap ve defter işlemlerinde Türkçe kullanma zorunluluğu getirmiştir. Buradaki “müessese” kavramından şirket kavramına dahil olmayan tacirleri anlamak icap etmektedir.

Bu yükümlülükler Türkiye’de kurulu şirket ile gerçek kişi tacirlerin yalnızca Türkiye içindeki işlemleri için geçerlidir. Dolayısıyla Türkiye’de kurulu şirket ve müesseseler, Türkiye dışında sayılan hususları başka bir dilde yapabilir. Fakat şunu unutmamak icap eder. Bu belgelerin Türk makamlarına sunulması durumunda yine Türkçe olması esastır.

Sonuç olarak Türk tabiiyetindeki bir şirket ve müessese Türkiye’de bir sözleşme akdedecekse sözleşmenin Türkçe olma zorunluluğu vardır. Yabancı memlekette sözleşme akdedilecekse yabancı dilde olabilir. Ancak Türk makamlarına ibraz edilecekse yine Türkçe olma zorunluluğu devam etmektedir.

Unutmadan şunu ilave etmek gerekir ki Türk şirketlerinin yurt dışındaki şubelerinin de Türkçe sözleşme akdetme zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu açıdan yabancı ülkedeki şubeler bağımsız bir şirket gibi değerlendirilir.

YABANCILARIN AÇISINDAN TÜRKÇE ZORUNLULUĞU

Yabancıların Türkçe kullanma zorunluluğu Türk tabiiyetine bağlı şirket ve müesseselerden daha esnektir. Türkiye sınırları içerisinde şu üç kişi ya da kurumla yapılacak sözleşme, işlem, yazışma vb. işlemlerde yabancılar Türkçe’yi kullanmak mecburiyetindedir;

  1. Türk tabiiyetindeki şirket ve müesseseler
  2. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları
  3. Türk makamları

Bu kişiler dışında anılan işlemlerin yapılmasında herhangi bir Türkçe kullanma mecburiyeti bulunmamaktadır. Görüldüğü gibi yabancılar bu hususlar dışında sözleşmelerin Türkçe yapılması zorunluluğu ile karşılaşmamaktadır.

Yabancıların kendi içinde veya yabancı bir kişiyle yapacakları yazışma yahut diğer işlemlerde Türkçe kullanma zorunluluğu bulunmamaktadır.

İş sözleşmesi Türkçe olmak zorunda mı? Yabancılar bir Türk vatandaşıyla sözleşme imzalamak istiyorlarsa sözleşme mutlaka Türkçe olmalıdır.

YABANCI DİLDE SÖZLEŞME GEÇERLİLİĞİ

Sözleşmenin yahut kanunda sayılan işlem ya da belgelerin Türkçe dışında ikinci bir dille hazırlanması mümkündür. Bundan kasıt bu belge veya işlemlerde Türkçe’nin yanında ikinci bir dilin kullanılabilmesidir. Kanunda belge veya işlemde iki dil bulunması halinde Türkçe’ye itibar olunacağı hükme bağlanmıştır.

İki dilde hazırlanan evraka atılan imzalar da ise Türkçe kısma atılan imzaların geçerli olacağı belirtilmiştir. Ayrıca iki metin arasında ihtilaf çıkması durumunda Türkçe metnin esas alınacağı hükme bağlanmıştır.

Bunların dışında 805 sayılı kanun getirilen hükümlere aykırı olarak yapılan iş ve işlemleri geçersiz saymamıştır. Kanunun 4. maddesine göre hükümlere aykırı hareket eden şirket ve müesseseler burada lehine olan belgelerden istifade edemeyecektir.

Durum bu olmakla birlikte Yargıtay’ın konuya yaklaşım tarzı farklıdır. Yargıtay bir sözleşmeye uygun hareket edilmişse bunun karşılığının verilmesinden yanadır.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi – 2015/11036 E. – 2016/9260 K. – 01.12.2016

“Taraflar arasında sözleşme çerçevesinde sunulan birtakım hizmetler karşılığı ödemenin de yapılmış olmasına nazaran, salt sözleşmenin İngilizce düzenlenmesinin, davacının sözleşme karşılığı davalıya vermiş olduğu hizmet bedellerini istemeye engel teşkil etmeyeceğinin kabulü gerekir.”

Görüldüğü gibi yabancı dilde sözleşme geçerliliği konusunda bir şaibe yoktur. Sözleşme veya başkaca iş ve işlemler geçerliliğini korumaktadır. Yani sözleşmelerin Türkçe olması zorunluluğu bir şekilde şartı değildir. Ancak kanuna göre taraf bundan lehine olacak şekilde istifade edememektedir.

Kanunun 7 maddesine göre işbu kanuna aykırı hareket edenler, yüz günden az olmamak üzere adlî para cezasıyla cezalandırılır.

SÖZLEŞMENİN TÜRKÇE OLMA ZORUNLULUĞU KAPSAMINDAKİ YARGITAY KARARLARI

Yargıtay 11. HD – Esas: 2017/ 5003 – Karar: 2019 / 842 -Karar Tarihi: 05.02.2019

805 Sayılı İktisadi Müesseselerde Mecburi Türkçe Kullanılması Hakkındaki Kanun’un 1. maddesi Türkiye Cumhuriyet taabiyetindeki şirket ve müesseselerin ülke içindeki her türlü sözleşmeleri hesap ve defterlerini Türkçe olarak düzenlemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaksızın düzenlenen sözleşmeler ise aynı Kanun’un 4. maddesine göre geçersizdir.

Somut olayda taraflar arasındaki tahkim şartını içeren acentalık sözleşmesi yabancı dilde düzenlenmiş olmakla yukarıda sözü edilen yasa gereğince geçersizdir. İlk derece mahkemesince davalının tahkim ilk itirazının reddedilmesi gerekir iken, yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.”

SIK SORULAN BAZI SORULAR

805 sayılı kanun yürürlükte mi?

Bu konuyla ilgili olarak sorulan en çok sorulardan biridir. 805 sayılı kanun 1927 yılından beri yürürlüktedir. Uygulamasına çok sık rastlanmasa da umumi suretle dikkate alınması gereken bir kanundur.

İş sözleşmesi İngilizce olabilir mi?

İş sözleşmesi Türk vatandaşıyla yapılıyorsa Türkçe olmak zorundadır. Bunun haricinde iş sözleşmesinin Türk makamlarına ibrazı gerekiyorsa yine Türkçe dilinde yazılması icap etmektedir.

İş Sözleşmesi Türkçe olmak zorunda mı?

İş sözleşmesi yukarıdaki şartlar altında Türkçe olmalıdır. Ancak duruma göre birinin Türkçe olması şartıyla iki dille de sözleşme yazılabilir.

Avukat Ali Selim

Hukuk eğitimimi Marmara Üniversitesi'nde tamamladım. Avukatlık stajımı İstanbul Barosu'nda yaparak meslek hayatına atıldım. Kariyerim boyunca gerek butik ve yerel düzeyde çalışan gerekse ulusal ve uluslararası şirketlere hizmet veren hukuk bürolarında çalışma imkanım oldu. Burada edindiğim deneyimler neticesinde büyük ve küçük çaplı pek çok hukuki sorunla temas etme şansı yakaladım. İlerleyen süreçte meslek hayatıma özel sektörde devam etme kararı aldım. Sermaye şirketlerinde mesleğimi icra ederken özellikle kurumsal süreçleri yakından izleyerek hukuki danışmanlık alanında kendimi geliştirdim. Buradaki serüvenim boyunca neredeyse her alanda görev alarak pek çok konuda deneyim kazandım. Kariyer hayatım boyunca edindiğim önemli bilgileri ise kayda alarak ve tartışarak kıymetli yayın kuruluşlarında paylaştım. Çalışma alanlarımla ilgili olarak pek çok eğitim, seminer ve sertifika programına katıldım. Sözleşme hukuku, enerji hukuku, şirketler ve ticaret hukuku, iş hukuku, start-up ve girişimcilik hukuku, marka hukuku, birleşme ve devralma işlemleri, kişisel verilerin korunması, yatırım projeleri ve ihale süreçleri gibi pek çok hukuki süreci yakından takip ettim. Geldiğim noktada edindiğim bu profesyonel hukuk deneyimini mesleki anlamda kendini geliştirmek isteyen kişilerle ulaştırmayı hedefliyorum.

all author posts

Leave a Reply